3 Kasım 2014 Pazartesi

Aylak Adam-Yusuf Atılgan

"İki çeşit içen vardır. Biri benim gibi kurtuluşu içkiden beklemenin utancıyla içer. Bir de şu çevrendekilere bak. Bunlar neden içerler? Toplum içinde yaşamanın baskısını, yükünü hafifletmek için. Çekinmeden bağırmak, yüksek sesle gülmek için."

Bir aydınının hayata yabancılaşmasını ve bunun peşi sıra gelen yalnızlaşması sorununu anlatan Bozkırkurdu'nu okuduktan sonra, yine bir aydının yalnızlık hikayesi: Aylak Adam. Üstelik, Harry Haller ile C.'nin tek ortak yanları yabancılaşma-yalnızlaşma değil. 
Çalışmadan hayatını elit sayılabilecek düzeyde devam ettirecek kadar gelire sahip olmaları, hem Bozkırkurdu'nun hem de Aylak Adam'ın diğer bir ortak özellikleri. Üstelik, yaşamak için çalışmak zorunda kalan, iş çıkışı "elinde paketleriyle" evine, çocuklarına ekmek götürmek zorunda olan insanlar küçümsenir her iki anti-kahraman tarafından.

C. de tıpkı Bozkırkkurdu gibi hayali bile ürkütücü tekdüze yaşamdan kurtuluşun çaresinin olabildiğince insanlardan, yaşamın kendisinden uzak durmak olduğunu düşünmektedir.